Web sitemizdeki yazılı içerikler ve olgu örnekleri Prof. Dr. Mehmet Bartu Sarısözen`e aittir. İzinsiz Kullanılmamalıdır.

Botox Uygulaması

PROF. DR. MEHMET BARTU SARISÖZEN

Serebral Palsi'de uygulanan ortopedik girişimler nelerdir?

 

Fizyoterapi, cihazlama ve benzeri yöntemlerle spastisite, yani eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan kas gerginlikleri azaltılamıyorsa bazı ilaç uygulamaları yapılır. Serebral Palsideki eklem gerginliklerini azaltmada kullanılan en sık yöntem "Botulinum Toksin" uygulanmasıdır. Ülkemizde genellikle Botox uygulaması olarak bilinen bu işlemde kaslara enjeksiyonlar yaparak gevşemeleri sağlanır. Botulinum toksin, uygulandığı kasta kasılma işlevini belirli bir süre için engeller. Bu sayede kasın bir miktar gevşemesine yol açar ve fizyoterapinin tekrar ilerleme göstermesine olanak tanır. İşlemin başarılı olması için ilacın yeterli dozda yapılması, birden çok eklemde tutulum varsa mümkünse bunların tümüne bir seferde uygulanması ve hemen ardından kuvvetli bir fizyoterapinin devreye girmesi gerekir. Örneğin her iki tarafında kalçalar, dizler ve ayak bileklerinde spastisitesi olan bir çocukta, yaş, kilo, uygulama yapılacak kas sayısı ve ilacın doz aşım şeması gibi etkenleri gözeterek mümkün olan dozda tüm kaslara uygulama yapmak daha iyi bir kazanım elde etmek için daha iyi bir seçim olur. Botox uygulaması tarafımızdan hemen her zaman ameliyathanede, hafif bir anestezi uygulamasıyla yapılmaktadır. Bunun ana nedeni yukarıda bahsedildiği gibi birden çok kasa uygulama yapılacaksa hem çocuğun rahatı, hem uygulamanın doğru yapılabilmesine olanak sağlamaktır. Ayrıca anestezi altında fizyoterapide hiç gevşeyemediği kadar gevşeyen kasların izin vermesi sayesinde kısa süreli bir alçılama da uygulanmaktadır. Alçı sıklıkla 10-12 gün tutulur ve çıkarıldığında fizyoterapistin çok rahat esnetme yapmasına olanak tanır. Botulinum toksin uygulaması yapılan çocuklarda gerekliliğine göre sıklıkla ayak bileği, diz veya el bileği gibi bölgelere cihaz uygulaması da yapılır.

Botulinum Toksin uygulaması için en uygun yaş nedir?


Serebral palsili bebeklerde ve çocuklarda tanının konduğu yaş özellikle ülkemizde oldukça değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle uygun ve doğru bir tedavi şemasının en erken yaşta uygulanmaya başlanabildiği hastalar oldukça şanslıdır. Böyle bir bebek çoğu kez 1-1.5 yaşlarından daha küçük değildir. Bu yaşlarda dahi eğer fizyoterapi ile kas gerginliğini kontrol etmek yetersiz kalıyorsa Botulinum toksin gerektiğinde uygulanabilir. Botulinum toksin uygulamalarının yapıldığı en sık yaş grupları genellikle 10-12 yaş ve altındaki çocuklardır. Spastik bir çocukta fizyoterapi ve benzeri yöntemler yetersiz kalıyorsa Botulinum toksin uygulaması geciktirilmemelidir. Aksi takdirde uzun süreli gecikmeler eklemlerdeki gerginliklerin kalıcı hale gelmesine, hareket açılarının daha da daralmasına ve sonuçta Botulinum toksin uygulaması ile sağlanacak klinik başarının gerilemesine neden olur.

Botulinum toksin zararlı mı ?


Tıbbi bilgi olarak Botulinum toksinin farmakolojik yapısına bakılırsa aslında adından da anlaşılabileceği gibi bir toksin olduğu, uygulandığı kas bölgesinde kasılma işlevini lokal olarak engellediği söylenebilir. Ancak bu etki oldukça lokal ve sınırlıdır. Öyle ki bir çok olguda uygulama yapılacak kas sayısının fazla olması nedeniyle yeterli gevşemeyi sağlayacak toplam doz miktarları sağlanamayabilir dahi. Dolayısıyla her ilaçta söz konusu olan yan etki listesi Botulinum toksin için de geçerlidir ancak uygulamanın kendine ait bir özel bir zararı yoktur.

Botulinum toksin uygulaması kaç kere yapılır?


Çocuğun yaşı, fizyoterapinin gidişatı, cihaz ile kontrol sağlamadaki başarı derecesi vb etkenler göz önüne alınarak gerektiği durumda Botulinum toksin uygulaması tekrarlanır. Bunun için özel bir sayı sınırı yoktur. Bazen gerekliliğine göre 6 ay, bazen 3 ay arayla uygulama aynı bölgeye veya farklı bölgelere tekrarlanabilir. Amaç cerrahi dışı yöntemlerin tümünü zamanında ve yeterince kullanarak erken yaşlarda cerrahi gereksinimini önlemektir.

Ortopedik ameliyatlar ne zaman yapılır? Serebral palsideki ortopedik tedavi yaklaşımının ana amacı küçük yaşlarda gerekebilecek bir cerrahi girişimi önleyecek yöntemleri ön plana çıkarmaktır. Ancak bazen çeşitli nedenlerle küçük bir çocukta da ameliyat gerekli olabilir. Buna yol açan nedenler bazen hastadaki problemin niteliği, bazen cerrahi dışı tedavilerin yetersiz kalması, bazen de tanının geç konması veya ailenin tedavi olanaklarına erişimindeki sıkıntılar nedeniyle her hangi bir tedavi planının hiç uygulanamamış olması olabilir.